22 Ekim 2010 Cuma

İstanbul'u terk ediş: Uçağa giderken

Tükendiğini hissediyordu. Elindeki Cevdet Bey Ve Oğulları kitabına yoğunlaşıp dününü bugününü ve yarınını unutmaya çalışıyordu. Uykusuzluğun verdiği halsizlik hissini de ekleyince, yaşama isteğini büsbütün yitirmiş kızın durumu, yüzüne bakıldığında 3 saniye içinde anlaşılabilecek durumdaydı.

Sabiha Gökçen Havaalanı'na geldi. Uçağın kalkmasına bir buçuk saat vardı. Zaten alan da fazla kalabalık değildi. Durdu, cebinden sigarasını sakladığı çantayı çıkardı. Sevdiği'nin ona verdiği sigara paketinden bir tanesini aldı. Rüzgarın tüm engellemelerine rağmen çakmakla sigarayı yaktı. Sigarayı içine çekti. Hayır olmadı. Bir daha çekti. Bir daha denedi. Yarım yamalak hayatında yaktığı sigara bile tam ateş almamıştı. Hırsla bir kez daha denedi. Ve içmeye devam etti. Bir gün içinde hava 10 derece birden soğumuştu. Üşüdü. Siyah pardesüsüne daha bir sıkı sarıldı. Hâlâ üşüyordu, aldırmadı. İçmeyi sürdürdü. Telefon elinde, birisinin aramasını bekliyordu. Birisi aramıyordu.

Daha fazla üşümek istemedi. Kahvaltı etmemişti. Açlık hissetti, belki halsizliğime iyi gelir diye Burger King'e uğradı. En büyük boy menuden aldı. Çabucak doydu. En büyüğünü aldığına pişman oldu. 'Hayatım gibi ziyan oldu' dedi. Kalktı, havaalanının içinde dolandı. Sonra  bekleme salonuna geçti. Kitabını alıp okumaya çalıştı. Zaten çalmayan telefonunu kapattı. Uçağa giriş saatinin geldiğini görünce, kapıya yöneldi. Yerine geçti. Pegasus uçağıyla 9'uncu sırada, pencere kenarındaki A koltuğuna oturdu. O an, her zamanki gibi uçağın düşeceğini hayal etti. Düşüp öleceğini. Sonra bundan korkmadığını fark etti. Eskisi gibi korku hissetmiyordu. Arkasında bırakacaklarının ne hissedeceğini de düşünmüyordu. Gereksizdi artık, önemsizdi.

Uçak hareket etti. Ölüme gidiyorum şimdi diye düşündü. Öleceğim belki. Yorgunluğuna yenildi, uçağın yere doğru çakıldığını düşünerek uykuya daldı.... Gözlerini açtığında hostesin İzmir Adnan Menderes Havaalanı'na iniş yapıldığını bildiren anonsunu duydu.
"İşte geldik" dedi. Hatıralarla dolu bir şehri terk edip, bir başka hatıraların olduğu şehre geldik!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder