26 Nisan 2011 Salı

Yok bu yazının başlığı

Bisiklete binip, pedalı çevirmeye çalışıp sonra düşmekten mi ibaret acaba hayat? Sonra tekrar deneyip tekrar düşmek, bir daha deneyip bir daha düşmek… Bir şeyleri anlamlandırma çabasına girdim de bugünlerde… Uyumsuzluklar içinde, çıldırma noktasına geliyor, sonra da bisikletten düşüyorum. Nedense bisiklet sürmeyi bir türlü öğrenemeyeceğimi sanıyorum.

İstanbul’un Edirne sınırına yakın bir semtinde, apartmanlar silsilesinin arasında bir yerlerde, penceremden dışarıdaki karanlığı izlerken düşünüyorum bu yazdıklarımı. Benim burada ne işim var gibilerinden yaşıyorum zaman denen o kavramı. Zaman, dengesiz, bencil, duyarsız, uyumsuz, acımasız kavram. İşine geleni unutur, istendiğinde geçmek bilmez, istenmediğinde su gibi gider. Bazen silip süpürür ne varsa önünde yutar gider. Bir bakarsın olmadık bir anda, olmadık şeyleri getirip gözünün önüne bırakıverir. Bazen de ne geçsin ne geçmesin, hangisi iyidir, hangisi kötü bilemezsin…

Sanırım işte bu noktada cebelleşiyorum zamanla. Bir arkama bakıyorum, bir önüme. O kadar yığın oluşmuş ki etrafımda, bilmiyorum neyi seçip neyi eleyeceğimi. Düzene sokayım, yok o da olmuyor. Oturmuş ağlıyorum şaşkınlık ve ne yapacağını bilmez bir halde.

Zaman… Nedir benimle alıp veremediğin?

**

Yirmi yıl önceyi düşündüm… Annem ve babamın birbirlerine düşmanken yaşadıklarımı… O zamanlar her akşam ağlar, dua ederdim bu durumdan kurtulmak için. Hayat çok zordu. Kendimi kitaplara vermiştim. Yatağıma uzanıp bütün günümü kitap okumakla geçirirdim. Böylece gerçek hayattan kopup, kitabın bana sunduğu hayaller alemine dalıp giderdim…
Hayat zordu. Ama şimdi de zor. Hiç bilemezdim bugünlere gelip bunları yaşayacağımı. Daha özgür olacağımı düşünürdüm. Yurtdışında dünyayı gezerken görürdüm kendimi. Şimdiyse, başka bir boyutta, çok daha ağır sorunlarla yüzleşmek mecburiyetindeyim. Şimdilerde yine kitaplara verdim kendimi. Kitaplara ihtiyacım var bu cehennemden kurtarıp hayallerin içine alması için beni… Gidesim var. Gidemiyorum. Gidemiyorum ama kalamıyorum da. Düşünmeyeyim diyorum. Olmuyor. Silip atayım bu beyni ve içindekileri… Yok, yok hiçbir şeyin çaresi…

Bu hayat beni hiç sevmedi….