19 Kasım 2010 Cuma

Lüsyen - Abdülhak Hamid Tarhan, Atatürk ve diğerleri...

O, Osmanlı döneminden başlayarak Türkiye Cumhuriyeti devri dahil edebiyat ve siyasi çevreye hitap etmiş, şair-i azam sıfatıyla ünlenmiş 60 yaşındaki Abdülhak Hamid Tarhan'ın gönlünü çelen, 19 yaşında genç bir kızdı... Sadece gönlünü çeldi demek haksızlık, koca imparatorluk Hamid'in önünde eğiliyor, Hamid ise yalnızca onu dinliyor. Şair-i Azam'ın arkasındaki isim Lüsyen ve yaşadıkları sarsıntıların belgelerle birebir gerçekleri dile getirildiği benzersiz bir eserdir Lüsyen...

Bu 60 yaşındaki adam için ailesini, Brüksel'i yani vatanını, 19 yıllık tüm yaşamını feda ederek Türkiye'de yaşamaya karar kılmış bir isim. Sonradan ama köklü bir Türk olarak devam ettiriyor hayatını. Hamid'in 60 yaşından sonraki hayatına dahil ediyor bizi bu  kitap. Hamid Lüsyen'le 25 yıl yaşıyor. Sonra 85 yaşında gözlerini yumuyor. Lüsyen, Hamid olmasa bile, hatıralarının yaşadığı İstanbul'u terk etmiyor. Onun yokluğunda, derbeder, yalnız, parasız, güneşsiz bir şekilde nefes almaya devam ediyor. Kader'in ona biçtiği ömür süresi 77 yıl oluyor. O zamana kadar işte böyle bir şekilde varlık gösteriyor.

Bir aşk romanı mı, evet. İçinde dolu dolu bir aşk var. Ama tipik bir aşk değil. İçinde yüzlerce engeli olan, olmaz böyle şey dedirten bir aşk bu. Zaman zaman babacığım-kızım ilişkisine dönüşüyor, çoğunlukla Lüsyen kendisinden 40 yaş büyük bu adamı bir anne gibi düşünüyor. Tüm huysuzlukları, geçimsizliği, kadın düşkünlüğüne boyun eğiyor. Onu öyle kabullenip, öyle seviyor...

Lüsyen'in hayatına bir Kont giriyor bir dönem. Hamid, onun kendisinden uzaklaşmasından o kadar korkuyor ki, kıskançlığını gizliyor büsbütün, diyor ki; bir baba olarak seni ben evlendireceğim. Onu, eşiyle beraber de olsa hayatında  istiyor...

Bu bir ayrılık olmuyor lakin... Lüsyen bu evliliğe yalnızca 1 yıl dayanabiliyor. Ardından herşeyi bırakıp yine kavuşuyor Hamid'ine.. Bunlardan çok daha fazlası var romanda...

Bir aşk romanı ama sadece aşk yok içinde. Bu olayların yaşandığı dönem, Türkiye için de çok kritik bir zamanı işaret etmekte. Yıl 1912 Balkan Savaşları, Lozan, Sevr, Kurtuluş Savaşı... Ve Mustafa Kemal Atatürk. Abdülhak Hamid Tarhan'ın, Atatürk ile tanışması, ziyaretleri, sohbetlerine yer veriliyor... Daha önce duyulmayan detaylar var bu kitapta. Bir dönüşüm hikayesinin tanıklarının gözünden anlatılıyor bu dönem.

Mektuplar, şiirler, edebiyat sohbetleri de ekleniyor öyküye. Unutulmuş kahramanlar saygıyla hatırlanıyor, tüyleri diken diken edercesine...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder